canlı hayvan fiyatları ve türk tarihcesi konu
yine bugün canlı hayvan fiyatları dediki tonunda, Ecevit, Cindoruk ve Baykal ile anlaştı. Ecevit ve Cindonık, *Nrikatılarak, Baykal ise dışardan yem bir hükümet oluşumuna destek ver-••kıkıl «tilerhın4, DYP’den hemen her gün yeni bir istifa yaşanıyordu.bizzat kendisinin Meclis’e soktuğu en yakın arkadaştan bile terk edi-
**l«ü’ın hükümetinde, Ecevit ve İsmet Sezgin, Başbakan Yardımcılan ola-*Ptn aldılar DTP’nin Genel Başkanı Cindoruk, hem milletvekili olmaklı|ı, ■•ıPiftısuıin kuruluş çalışmalarını yürütmek istediği gerekçelen lie kabinede
TCIKİTI'Dİ dbAI>menIn akaçlaii olarak tatikaj. Aobuui
^ycorgıodmlı yaralanmiftı ki, geçia bir hükumcta artık *fpwal nıHİik'' sorunlarla başa çıkacak otılemicr ahnatı pek kotar pknaı
ylffM trmd efuım ise, kendi içinde ve kendi başma b«T aoraadn Gerek. ^HsnpokuBannı kendi oy depolarını oluşturacak seçmenlerin cfMİdıfı ku-y«aknk gOren Refah Partisi, gerek ANAP içindeki muhataıakirlar. teknt nl-^^naaı gertgı olarak, bu okulların sadece orta bolumlennın kapatılmasına karp çıkıyorlardı
iktidardayken destek verdiği sekiz yıllık eğitime, muhalefete düşünce ^hna patılci'nde karşı çıkması ile daha da güçlenen 'snraaal İslam'', ciddi , mıkıınn' muhalefet’ görünümde, siyasete tüm a^rlıgını koyuyordu
(lysakM tehdidi ile yargılanmakta olan Refah Partisi, sekiz nllık temel efi gıpnannı. bir ’efıtım sorunu’ olarak değil, ’şenat devletine doğru gidişi dur-laik bir pro)e’ olarak görüyor ve buna karşı çıkıyordu (Coşkun, I4U7).
ılUtf içindeki muhfazakir kadroların. Refah Partisi nden gelen bu baskılara ,nitf liT>ttbılecegı belli değildi
Uaaol-D hükümetine CHP’nm “dışardan desteği’ de doğrudan doğruya bir
Şarkını hükümetin işe başlar başlamaz yaptığı zamlar, derhal CHP'den tepki
Off ımca, sekiz yıllık eğitim yasa tasarısı içinde, din eğitimini. Milli Eğitim İğnelinin denetiminde olmak kaydı ile. Diyanet tşlerı Başkanlığının yapmasınla maddeye de karşı çıkıyordu. CHP, bu maddenin ilerde laiklikten sapma-<|MRtctk bir temel eğitime yol açacağı görüşündeydi
llnaı. butun bu pürüzleri, karşılıklı müzakereler yoluyla çözmeye çalışıvor-
Uamuı.'erken seçim* koşulu ile kurulmasına karşın, hükümetin seçimi ger «amek için vapacağı düzenlemelerin bile çok uzun zaman alacağı gerçeği ıdı
Una. açım dışında kalan öteki amaçların gerçekleştinimesınde de hem or aınMida, hem de ortaklarla, hükümete dışardan destek veren CHP arasında «okdaşunce avnlığı vardı.
İte hükümetinin, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, “Anayasal sınırlar içinde ka-■'Vlte müdahalesinden sonra, ’reıımı kurtaracak ivedi önlemler alması" te kte bir görevi yok gibi görünse de. yalnızca bu “ivedi önlemler* bile ^krısıııan iktidarda kalmayı gerektinyordu.
^kaşkutuz, 21 vuzyıl Türkiyesi’ndc sıvaset, hızla değişen ve gelişen ekono j *tisşiaıntal yapıya uyum sağlamak için köklü birtakım oluşumlara gebeydi
II. GÜNEYDOCU’DA KARMAŞIK SORI’NLAR YUMAGI
’tet uzun bir suredir Güneydoğu Anadolu bolgesınck, zaman laman uUte I ^•bkbslge ve kentlerini de etkileyen bir sıcak çatışma vaşıvor Bir yabana : ^kaolay Kin, Türkiye'nin bugUn karşı
^)U«<ann daha çok denetim altına alınmaya başlandığı bildirden 1994 yılında ^^^loplaın 3.179 olay oluyor. Buna karşılık, I995’ın ilk beş ayındaki olay sa-
I«ş4'lteldurulen vatandaş sayısı 915, yaralananlar 1 196 1995 in ilk beş aym ^şınluınlar 91 ölüye, 120 yaralıya iniyor.
İŞMnlında güvenlik güçlerinin toplam 900 şehit verdiği, 3.913 teröristin ol-DlUituılade ediliyor. Aynı rakamlar 1995’in ilk beş ayı için 136 ve «97 (Kışla-^ItA, 1996 266).
M|Nİt,62 hım devletten silah ve maaş alan, 30 bini de gOnullu ulan, yaklaşık Çtaı,‘korucu* adı altında PKK’ya karşı savaşan koylu olduğu ifade ediliyor Ko-ıtilak kurumu pek çok soruna yol açarken (Ünsal, 1996:491-505), resmi ra-MİmgOrc, her altı korucudan bin en az bir kez, cinayet, uyuşturucu kaçakçılı-gıİMi kaçırma, tecavüz, hırsızlık ya da soygun türünde suç işlemiş bulunuyor (kul 1997).
ıHiTin toplumsal boyutunu içeren ve 1997 itibarıyla son 12 yıllık donemi yan-■arıkımlar da şöyle:
IIM nlı lir 1997 yılı arasında, 4.239 güvenlik görevlisi, 4.276 vatandaş ve jUÜPPklı öldü.
3223 okul kapalı, 156 öğretmen öldürüldü.
"Sİ köy ve 1.535 mezra tamamen, 235 köy ve 141 mezra kısmen boşaltılmış nndı ıDorikardeş, 1997).
Tcıflâitı 370.000 kişi köyünden ayrılıp kente göçtü. Bunlardan sadece ll.OOO'ı pıİMdu
Okulca|ında olup, okula gitmeyen çocuk sayısı 117.000.
Jjretmen açıgı 7.760.
)m bırakılmış, kısa sürede tamamlanacak tesis sayısı 134. iıaik oranı vuzde 40.
Tşnksukovlu oranı yüzde 60 (B*lb«y,1997).
bplan hır araştırmaya göre bölgede yaşayanların yüzde 16.5’inın hiç gelin aonmakta, yüzde 32’si ise asgari ücretin altında bir gelir sahibi gozukmekte-• (ıtfalıçOııcr, Kaçmazoglu, 1997;9).
km araştırmaya göre halkın yüzde 53.4'u bölgeden göç etmek istiyor.
Ui ODce akrabaları başka yerlere göç etmiş olanların yüzde 45'i İstanbul'a, •k llj’ı İzmir’e, yüzde I2'sı Bursa'ya, yüzde 8.5’i Ankara’ya gitmek istiyor 'kMıûacr, Kaçmazoglu, 1997:16).
laauıııı hır de mali ve ekonomik yünü var. Bu alanda da venler çok net ve Magrdclıl. 1964'len ben sadece terörle mücadele için harcanan fonların mik ^2( milyar dolara erişmiş olduğu basına yansıyan rakamlar arasında. Ayn •■kamaklann çeşitli zamanlarda yaptıkları açıklamalara dayanarak, sıcak Wgedekı toplumsal ve ekonomik proşeler için yapılan harcamalata ek ^
I lir ınfeicMH 20 vttnrri btanıcı TurİD*r Ch»-(■•Mk. b* aaİMidi. Ortada^ I «M ada «t halta eamaa zamaaOrta Asva'radck ı
ı<laa IflOdt Ttrkıvr BarOk Mdkt Mtcüb'bh açdnaik Muştala Kraıai 0^ pif Şt^ bar ba^alrhrı olmaA^ «c Aaadola'daia hagaımıld <brr a aÜ aheri ar aiT*Mİ boyadan bahmıhiga ha» t—4a Bat4ı drrictkn
döoto noktan olan Sakarsa orabaırbanMİın bcanen 4‘m ordnIan mmncr güçlenmeden. 1921 sıhnın Man arm-I ha;ladı 17 Haznan'dı batfmlan ba ayaklanmada. Kurdıs-I sOnetKilennın Masal prtrolennı dr geçinnere şahtan Infila-. ş4kr soma yarmlanan yabana ûftelmn bdrakelçilıkle-I belşeterie saptanmıttı Mumcu, 1996c:21-2’’' mnasımn paslatüınas dönenuvdî ve Musul petroOen-, AsVaıa'dakı TBMM Hükümeti gözuküvordu.
I laam'dı, Imact Paşa, 'MusuTu almadan dönmem* anlavıtı içinde
^b—tufcgelenBdt Isaaet Paya ile Ingiliz Dckgisvnnu batkanı Lord ■■«■■4i ■■ derece igınç lamtmaiar vataock;
, günümüzdeki oiavlan da etkdeven en uzun enm-bu soruna bagb alarak da petrol konusu ve Kurt
■■P«l4uNİbö%esa« Tbrkıve ve venimcsmı isterken, vorede bir pletu-'■!■■■ «■cnav ve ıfte olarak ‘kime hi|lanınak ıstedıklen« hoka son-
vansmn Kurt olduguauı ıddu eden Loed Cun«ı «e toruna. Dunva Savupuu şalif» bmren devletlenn fucu-idcik ■jıd.rrrlrT unluyla. ki( obuana, yme bu devletleruı tgemeu ^HMuCaumn «acılı|ıvla çonnek ıstıvonİB Locan, 199.^ .H4 372V ^b«u|—br «armdı, ismet Paya, venı kurulan Türk Hbkametı'ıun ^*daap«udi ten derece net bu baçımde AA etmektedu
tM>nda Musul sorunu Ccımyct-ı Aksram'Ba fBrBfBİMr BalmAe Bwn. Mustıfa Krmal ve arkadaşlarının Mnaal (oenac har aakrrl harritai dB-^l^gyiGdücn konusunda raporlar yoBannuşu ı Olsc. 1992:İMı 0 ^ Said ayaklanması lam bu sıraya raal fekk.
^^Uamanın bastırılması sırasında yumuşak tutumundan dalım Fetki Baıı ^0^nUamı ılındı, venne İsmet Paşa yeniden Başbakan olarak atandı ve ovok-^I4tya tonunda bastırılarak, sorumlular cezalandırıldı lıinda. HAkumet, ülke içinde de sertleşti ve HryaiKt-ı Vatanıve Kamtnu'ıu («Hrtklendı
■Ooı «t mukaddesalı dınıyeyı siyasi ^yelere esas veya alet ittihat etmek ^Btlt cnnıyetler leşkılı yasaktır Bu gibi cemiyetleri teşkil edenler veya bu 0tlüm dahil olanlar vatan hamı sayılırlar. Dini veya mukaddesatı dınıveyı ^ıtdiHtdrtrk devlet şeklinin değiştirilmesi veya devlet guvenlı|ının borul-^orıdını veya mukaddesatı dınıyeyı alet ittihaz ederek her ne suretle olur ,dm ıhalı arasında kargaşalık ve bölücülük ıçm gerek tek başına ve gerek ^ ibrik lOrlU veya ya/ılı veya Tıili şekilde veya konuşarak veyahut yayın ^od lurrlıylr hareketle bulunanlar vatan hamı saydır
dindi, ktyh Sait isyanı haslınidıklan sonraki mahkeme safhasında, olayın lOdlnplıtlrnn somut destecine ilişkin kesin kanıtlar bulunamadı. Buğun ya-Ingiltere çıkışlı olduğu sanılan bazı cephane kutularının uze-oklıırdıılan yanlı olduğunu ve Ingiltere’nin Fransa’ya baskı yaparak, Türk as-ırkımllcnnın Suriye sınırları içindeki demiryollarından yararlanmalarını ön-dpauptamışiır
İM obsılıklan ve yapılan araştırmaları değerlendiren öke, şu yargıya varı *’ İvsklınmanın çıkmasından çok, sınırlı kalması İngiltere’yi daha çok ilgi Hatta Ingiltere’ye yukarda saydığımız yararlan saflavabılccek bir için, Ingiltere’nin - en azından Kurtuluş Savaşı’nın başındaki tutu ad - kilitlere 'umut verdiği' de düşünülebilir Fakat daha kestn olan nokta, glkRM araklanma bir kere patlak verdikten sonra, bunun bu ba|ımuzlı|a aMpnome yardımcı srlmaktan kaçınmasıdır." (öke, 1992:159)
Okı'ııuı b« çözümlemesi doğru ise. Ingiltere’nin "bağımsızlığı desteklememe-«’aonemlı nedeninin yeni kurulmuş olan T.C devletinin gucu oldsagu toy-
Mbut ıraklanması, esas olarak. Kurt mıllıvetçılıgınden çok, "şeriat' anlavı-«dHh Ur nitelik taşıyordu. Bir vabanct gözlemcinin sk bclımı|ı gıbt, oiav« *Md'^nkı Itltml geleneklerine ba|lı Türkiye lie, yem laik ve ıleno Tiakifr ^■Mbçelişki’yatıyordu (Kışlalı, M. A., 1996:105).
<•4 Uerlrrm Kıirt olması ve inplızMe yoktu tUfktler, bu ıtsmsası da Amada-kemen her zaman adeta “doğal olarak“, kendıhfmden akefon. “mmfer-^(siarkn’ üt, “Kiırt mtlltyetfthgi’ ve “siyasal Islâm" mdakma oturduğu '^^tkermmiı ipuçları veriyordu
Bucak hem milletvekiliydi, hem de uygın bir a^ıretuı mstydt KcndiH ^nliTim (evrede saldıranların itibarını birden artırdı. Bölyede ınaan pttko-^ a«ıM guçlu<len yanadır
faaliyetleri de kırsal ve kent eylemleri olarak ikiye ayrılıp surdtt Dcmm-savunmasız insanlara kar>ı banlatıldı. Devlet ne oldıafundam haberafkea bm olaylar surdu.
•|2Erhıl askeri müdahalesinden sonra sinme oldu. Bir kısım militan yurtdtfi-^ia(D Sonra bölgede hazırlıklar devam etti. Ancak hareketin temci ılkelenn-^tdidesınden henüz açıkça söz edilmiyordu. Bunun için 1901 yıbnı beklemek peki
’ltd'dekı yayınlarında, o yılın Temmuzu’nda yapılan toplantılarında PKK. Irbki gddetln gerilla savaşına, oradan da halk ayaklanmasına gideceğini sov y«kı
'tenlla uvaşına gitmeden siyasi amaçlara ulaşamayacaklarını vurgulayanlar, ıdu IS yılı yakın zaman geçtikten sonra hâil aynı şeyleri yineliyorlar." (Kışla-|^kA..I9%:l66)
Smm/oçıdıin Guneydogu’yu, "Kürt Sorunu" biçiminde uluslararası kamuoyu-gıfmlmıne sokan asıl olay, Türkiye’nin iradesi dışında ortaya çıkan “Halepçe İdam'w insancıl yaklaşımı ile kendi aleyhine gelişen, bu katliamdan kaçanlara ekınpnma hakkıdır.
İm Irak savaşı sırasında, Haicpçe’de kimyasal silahların kullanıldığı söylentisi
•mrıdı Kürt Peşmergelere karşı İrak ordusununun saldırısı, binlerce Kurt lll«i(r||t’nııı Türkiye’den sığınma istemesine yol açmıştı.
Mıvf'nin bu sığınma isteklerini karşılayacak hiçbir maddî hazırlığı yoktu. kBkirşin, insancıl amaçlarla sayılan yetmiş bine yaklaşan Kürt mülteci, alcla-
•kıırulın yetersiz kamplarda gereksinmeleri devlet tarafından karşılanmak ■t nusıfir edildi.
Tııiluvt u eylemi ile, “Güneydogü’daki Sorunlar Yümagım” kendi ellenyle **nııa platformda nasıl bir “Kürt Sorunü’’na dönüştürdüğünün farkında delk
hmıl olarak. Güneydoğudaki Sorunlar Yumağı’nm yemden Kurt Sorunu ola-'•hrmlmnesındekı en önemli uluslararası adım ise, bölgedeki Kurt liderlerin de Fransa Cumhurbaşkam’mn eşt Dantelle Mıtterand'ın Diyarbakır’a ziyaretle atılmış gözüküyor.
•[ '•nktt gözlemcilere göre Bayan Mitterand, bu ziyareti ile, “Türkiye’deki j ‘*'«nıaunun Avrupa’da uzlaşmaz bir milliyetçilik (Kurt milliyetçiliği) anlayı-•^^tıkedilmesinde kilit bir rol oynamış ve (Kültler için) sağlam bir mutte ***4<uııu kanıtlamıştı.” (Pope ve Pope, 1997:263) (Parantez içindeki açıkla-**»^«1 E.K.).
peşmergelerı ziyaret maksadıyla yapılmış olan bu seyahat, tüm dunya-Wbirdenbire “Kürt sorunu” adı altında Güneydoğu ya yönehtı.
1 »ynlıkçı harekete büyük bir moral olan bu ziyaretten sonra, Paris’t* 1 BFransa’nın katkısıyla, sorunun iyice ırkçı bir siyasal çiz-
***’**iM yol açıyordu. Çünkü bu konferans dolayısıyla ortaya çıkan geliş-canlı hayvan fiyatları sundu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder